KARDEMİR YÖNETİMİNE GÖRE BİZ YALAN HABER Mİ YAPTIK

30.12.2023

Engin Koçali ‘nin 3 Aralık 2023 Tarihli ve “KARDEMİR YÖNETİMİNE GÖRE BİZ YALAN HABER Mİ YAPTIK” Başlıklı Köşe Yazısı

Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları (KARDEMİR), bazı asılsız haberlere karşı açıklama yapmış ve karabuknethaber.com internet sitesi ile sosyal medya hesaplarında yayınlanan bazı haberlerin gerçeği yansıtmadığını bildirmiş.

Şirketten yapılan açıklamada, son günlerde yerel bir haber sitesinde ve ilgili sosyal medya hesaplarında, şirket ve şirketin Kurumsal İletişim Müdürü Emrullah Taş hakkında hangi amaca hizmet ettiği belli olmayan asılsız ve karalayıcı iddiaların yayınlandığı belirtilmiş.

Yapılan açıklama ile Emrullah Taş’ı savunulmasının ardından karabuknethaber.com ‘da haber linki ile okuyucularının takdirine sunulan; “KARDEMİR 16 milyon liralık yılbaşı hediyesi dağıtacak ama” başlıklı habere atıfta bulunularak, “15 milyon liralık yılbaşı hediyeleri” ile “Bu alımlarda şaibe ve rant kokusu var” görseliyle paylaşılan yazı içeriğinde vurgulanan hususların asılsız ve gerçek dışı olduğunu söylemişler.

Ardından, elle tutulur hiçbir delil sunmadan ve üstelik Karabük Net Haber sanki KARDEMİR’in aleyhine çalışıyormuş gibi bir algı operasyonu yaparak, “kamuoyu nezdinde oluşması amaçlanan soru işaretlerinin tersine” ifadesinin devamında, “bahsi geçen alım süreci dahil olmak üzere şirketin tüm satın alımlarının şeffaf ve adil şekilde gerçekleştiği” ifadesi kullanılmış.

Sonrasında ise, satın alma süreçlerinin Satın Alma Müdürlüğü ve ilgili birimleri tarafından yürütüldüğü, Kurumsal İletişim Müdürlüğü’nün ihale aşamasında, ihalede oluşan fiyatlarla ilgili bilgisi olmadığı ve hatta ihale sürecine dahlinin söz konusu olamayacağı özellikle vurgulanmış.

Kendi kendinizle çelişen açıklamalarınızla kendinizi resmen yalanlıyorsunuz.

Bu, 5 çeşit ürünü alma talebinde bulunan müdürlük, Kardemir A.Ş.’nin Kurumsal İletişim Müdürlüğü. Üstelik alacağı her bir ürün için, “Numuneye göre seçim yapılacaktır” ve “tüm ürünler tek bir firmadan alınacaktır” şartını koymuş.

Adeta “adrese teslim sipariş” gibi sıralanmış ürünlerin özelliklerinin sıralandığı listenin sonunda yer alan şartnamenin 5’inci maddesi ise, kendi kendinizle ne kadar büyük bir çelişkide bulunduğunuzu apaçık ortaya seriyor.

Ne mi 5’inci madde?

Madde 5) Firmalar ürün numunelerini, Kardemir A.Ş. Kurumsal İletişim Müdürlüğüne kargo ile gönderecektir.

Hani, Kurumsal İletişim Müdürlüğü’nün ihale sürecine dahli bulunmuyordu?

Hani, kararı Satın Alma Müdürlüğü ve ilgili birimleri verecekti?

Basın açıklamanızda öyle demediniz mi?

Ürünlerin kalitesini ve kaliteye bağlı olarak belirlenmiş fiyatları ilk değerlendiren ve kimden almak istediklerini kurumun Satın Alma Müdürlüğü’ne bildiren Kurumsal İletişim Müdürlüğü olmayacak mı?

Numuneleri alan Kurumsal İletişim Müdürlüğü ise kararı verende Kurumsal İletişim Müdürlüğü olmayacak mı?

Madem Satın Alma Müdürlüğü ve ilgili birimleri bu ihaleden sorumlu, şartnameyi neden Kurumsal İletişim Müdürlüğü hazırladı?

Kimlerin aklıyla kimlerle dalga geçmeye çalışıyorsunuz?

Aptal mı Karabük halkı, cahil mi..?

Yetmedi mi Karabük halkını aşağıladığınız.

Daha bir ay önce Genel Müdür Yardımcısının, “KARDEMİR’in sahibi yok” diye konuştuğu ve kullandığı bu cümle ile “ölümüne kadar” denebilecek seviyede fabrikasına sahip çıkan, şehrinin, çocuklarının, torunlarının hakkını, GELECEĞİNİ savunan Karabük halkının nasıl aşağılandığı hafızalarda tazeliğini korurken, bugün bu ihale “adrese teslim şartname” iddiasıyla eleştirildi diye böyle bir saldırı amaçlı açıklama yapmanız oldukça manidar.

Ya kardeşim, Emrullah Taş adlı şahsı savunmayı falan bırakında Kardemir işçisinin, Kardemir’e hayatını veren Karabük halkının hakkını savunun.

Cicim aylarını yaşayanların düşünceleri dile dökülmüş, sözleri ayyuka çıkmış durumda.

Neyini savunuyorsunuz?

Ve bir de, “Emrullah Taş hakkında hangi amaca hizmet ettiği belli olmayan” diye başlayıp, “asılsız ve karalayıcı iddialar” diye devam ettiğiniz anlamsız bir tabir kullanmışınız.

Bizim amacımız, Emrullah Taş değil.

Sadece bu kurumdan değil, nice kurumlardan ne Emrullahlar geldi gitti bugün esamesi okunmayan…

Bizim amacımız, Karabük halkına tarafsızca hizmet etmek ve KARDEMİR’in hakkını savunmak.

Peki, o şahsın amacı..?

Ne yapacaktık?

Karabük ile alakası olmayan, Kardemir işçisiyle, yerel basınla kopuk bağları olanların sırtını mı sıvazlayacaktık..?

★★★

Diğer bir husus; delillerden yoksun olarak yaptığınız basın açıklamasında kullandığınız, “kamuoyu nezdinde oluşması amaçlanan soru işaretlerinin tersine” ifadesi ile neyi kastediyorsunuz?

Karabük Net Haber kamuoyu nezdinde neyin oluşmasını amaçlıyor ki..?

Merak ettim.

Açıklasanıza bunu.

Kullandığınız bu ifade ile; Karabük’ü, Karabük Net Haber’i ve en önemlisi Karabük halkını ve KARDEMİR işçisini tanımadığınız ne kadar da belli oluyor.

Karabük Net Haber, her zaman Karabük halkının, KARDEMİR işçisinin ve fabrikasının yanında olmuştur, sahip çıkmıştır, sonuna kadar da savunucusu olmuştur ama, bir o kadar da yanlışlıkların karşısında durmuştur.

Size bir tavsiyede bulunalım; işçinin arasında gizli bir anket yapın. İster kendiniz yapın, ister herhangi bir anket şirketine.

Fark etmez.

Sorunuz,
“Aşağıdaki seçeneklerden sizce hangisi daha güvenilir?”
veya
“Aşağıdaki seçeneklerde yer alan kurum ve yönetimlerden hangisine daha çok güvenirsiniz?”
olsun.

Cevap şıkları da;
a) Kardemir Yönetimi
b) Karabük Net Haber
şeklinde olsun.

Bakın bakalım sonuç ne çıkacak..?

Ne sonuç çıkacağından biz gayet eminiz ama siz, gerçekleri öğrenmek adına mutlaka yapın veya yaptırın o anketi.

★★★

Peki şimdi, sizin yaptığınız bu açıklama ile Karabük halkı, KARDEMİR işçisi tatmin oldu mu?

İkna edilebildi mi?

Peki, inandırabildiniz mi gözlerine perde indirmeye çalıştıklarınızı?

Belki siz, bu soruların cevabını bilmiyorsunuz ama daha kuruluş aşamasında yurtlarından, ata topraklarından kopup Karabük’ün çeltik tarlalarına çocuklarının, torunlarının geleceğini inşa etmeye çalışanların çocukları, torunları olan bizleri ve hatta küçücük torunlarımızı bile ikna edemediniz.

İnandıramadınız..!

Bu tür, “en güzel savunma saldırıdır” anlayışı ile de ikna edemezsiniz.

Fabrikasına kuruluş aşamasından beri her türlü fedakarlığı gösteren Karabük halkını, “KARDEMİR’in sahibi yok” açıklamasının ardından asla inandıramazsınız.

KARDEMİR’i Karabük halkından uzaklaştırdığınız sürece de inandırmanız mümkün değil.

Ayrıca siz, Karabük halkının gerçekleri bilmeyecek kadar duyarsız mı olduğunu sanıyorsunuz?

Kesinlikle değil!

Karabük halkı bugüne kadar hiç olmadığı kadar duyarlı.

Dumanını, isini pisliğini, kanserini, görülmemiş hastalıklarını Karabük halkı çekerken yönetimin ne yaptığını gayet iyi biliyor.

Neden iyi bildiğini hiç merak ettiniz mi?

Tartıp düşündünüz mü?

Gidin ve bakın; sağınızda duran Öğlebeli, solunuzda duran Karabük Köyü mezarlığına.

Ve bakın mezar taşlarına.

İyi bakın!

Görecekleriniz;

Taşlarında “bilmem nerenin eşrafından” yazan, Türkiye’nin dört bir tarafından kopup gelmiş, yerli halkıyla bir bütün olup fabrikasına değer katmış, daha 60’ını göremeden bin bir türlü hastalıkla toprağa düşmüş işçinin, ustabaşının, teknisyenin, mühendisin, amirin, memurun, müdürün mezarları olacaktır.

Çanakkale şehitliği gibi; her bir yöreden binlerce insan mezarı…

İşte biz, onların çocuklarıyız.

Onların torunlarıyız…

Onun için, içi boş açıklamalar yapıp kendinizi rezil etmeyin.

Bilmesi gerekenlerin en başında olan Karabük halkı ve Kardemir işçisi her şeyi gayet net biliyor…

★★★

Şimdi gelelim gelişen son olaylara…

Geçtiğimiz haftalarda Dijital B2B Satın Alma Platformu olan Pratis Net’e kayıtlı firmalara e-posta atarak teklif istemiştiniz. Sitemizde yayımladığımız ve rahatsız olup açıklama ihtiyacı duyduğunuz haberimizden sonra, yeni bir şartname hazırlayıp ikinci bir teklif istediniz. Hatta birinci şartnamenin 8’inci maddesinde kalın puntolarla belirttiğiniz, “gönderilen numuneler, satın alım sonucu ne olursa olsun geri gönderilmeyecektir” ibaresini neden “gönderilen numuneler geri iade edilecektir” şeklinde değiştirdiniz?

İlave olarak soruyoruz, madem bizim haberimiz yalandı;

Soru 1- Rahatsızlık duyup, “KAMUOYUNA DUYURU” başlığı ile açıklama yapma ihtiyacı duyduğunuz haberimizden sonra, neden ikinci bir ihaleye çıkma ihtiyacı duydunuz?

Soru 2- Deli Dumrul gibi firmaların numunelerine, “gönderilen numuneler, satın alım sonucu ne olursa olsun geri gönderilmeyecektir” maddesiyle çöktüğünüzü anlayıp ikinci ihalede, “numuneler geri verilecektir” şeklinde neden düzeltme ihtiyacı duydunuz?

Bunda, haberimizin içeriğinde yer alan, “İHALE ŞARTNAMESİ İLGİNÇ” başlığı altında sunduğumuz içerik mi etkili oldu?

Soru 3- Madem bizim yaptığımız haber yalandı, neden ihaleyi iptal ettiniz ve ikinci bir ihaleye çıkma ihtiyacı duydunuz?

Soru 4- Şartnamede neden düzeltmelere gittiniz?