KARDEMİR ‘İN YENİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI KARABÜK ‘E NE VEREBİLİR?
Bu soruya güzel bir cevap verebilmek için 40 yıl öncesinden karşılaştırmalı gerçek bir üretim hikayesinden örnek vermek istiyorum. Konya’nın imalat sanayisinin Karabük haddeciliğini nasıl yönlendirdiğinden bahsetmek istiyorum.
Şimdi diyeceksiniz ki Kardemir’in yeni yönetim kurulu başkanı Prof. Dr. İsmail Demir ile ne alakası var Konya’nın imalat sanayisinin.
Doğru, bir alakası yok. Yalnız benzer özellikleri var. Ondan bahsetmek ve günümüze gelip, 28. dönem milletvekilliği seçimlerinde yaşanan bir olayla bağdaştırmak istiyorum. Zaten başlığa dikkat ederseniz ‘KARDEMİR‘ demiyorum, “KARABÜK ‘E NE VEREBİLİR” diyorum. İnce detaylar burada çünkü.
★★★
1983’lü yıllardı, üretimini yaptığımız bijonları pazarlamak, yeni pazarlar bulmak için Konya’ya gitmiştik. Tonajlı taşımalığın yoğun olduğu illerin başında geliyordu Konya ve bizim için de geniş bir pazar oluşturacağı düşüncesindeydik. Bugün, devasa işletmelere sahip şehirde, imalat sektörü henüz daha yeni kuruluyordu. Emekleme aşamasındaydı anlayacağınız.
Tahminlerimiz yanlış çıkmadı. Konya, ürünlerimiz için çok büyük bir pazar olmuştu. Onlarca ile sattığımız ürünlerden daha fazlasını sadece Konya’ya satıyorduk. Bu talep karşısında da üretimimizi artırdık ama, istediğimiz kalitede çelik bulmakta zorlanıyorduk. MKE, Asil Çelik gibi birkaç tane imalat çeliği üreten kurum vardı ve biz, bu kurumlardan aylarca sonra ancak alabiliyorduk istediğimiz kalitedeki çeliği. Bazen ise hiç alamıyorduk. Aylarca süren beklemelerle enflasyon karşısında eriyip pul olmuş paramızı iade ediyorlardı.
Konya esnaflarıyla yaptığımız ticarette en çok dikkatimi çeken olay, aldıkları ürünün karşısında bize verdikleri çeklerin tarihleriydi. Hep eylül ve ekim ayında tahsil edilecek şekilde olurdu. Çünkü, bölgenin en büyük gelir kaynağı tarımdı. Yöre halkı, temmuz ile ağustos ayındaki hasadın ardından sattıkları buğdayın parasıyla esnaflara olan borçlarını öderdi. Haliyle bizde sattığımız ürünlerin tahsilatını eylül, ekim aylarında yapardık.
Tarım bölgesi olan ve o yıllarda Türkiye’nin en büyük ürün alım pazarı olan Konya, kısa zamanda imalat sektörüne yönelmeye başladı. Bizim Karabük’te yaşadığımız imalat çeliği tedarikindeki sorunların aynısını Konyalı imalatçılar da yaşamaya başladı. İmalat sanayi gelişmeye başlayıp atılım yapmıştı ama, gerekli hammaddeye erişmekte problem yaşıyordu.
İşte o dönemde Karabük haddehaneleri inşaat demiri ve çeşitli profiller çekerken, imalat çeliği talebindeki patlamayı gören Çağ Çelik sahibi Kâmil Güleç, gerekli yatırımları yaparak imalat çeliği üretimine geçti. Hatta ürettiği ilk imalat çeliğinin sıcak dövülme sonrasındaki durumunun testini de 180 tonluk friksiyon presimizde biz yapmıştık.
Bugün, Karabük’te birçok haddehane, üretim çeşitliliğiyle Türkiye’nin en büyük imalat sektörünün lokomotifi olan Konya imalat sanayinin ihtiyacını karşılıyor ve karşılarken de Karabük’ün ham mamul üretim kapasitesini artırıp yeni yatırımlara teşvik ediyor.
İşte, Karabük’ün haddehanelerini imalat çeliği üretimine yönlendiren, Konya imalat sanayi ve ileriyi görüp gerekli yatırımları kısa sürede yapmayı başaran Çağ Çelik’in sahibi Kâmil Güleç olmuştur.
Peki Kâmil Güleç sadece kendi tesislerini mi imalat çeliği üretimine yönlendirdi?
Hayır!
Kâmil Güleç, Kardemir’in ve Karabük’ün geleceğini, bugün ise Türkiye’nin geleceğini şekillendiren en büyük yatırımları önceki dönemlerde aktif olduğu Kardemir’deki yönetimiyle yapmıştır. Yüksek esvaplı çelikle uzaktan yakından alakası olmayan, inşaat demiri ve profil üretmekle yetinen, ürettiği fazla kütükleri piyasaya arz eden Kardemir’i gerekli yatırımlarla nadir bulunan ve zor üretilen ürün çeşitliliğine yönlendirerek bugün, Türkiye’nin sayılı kritik seviyedeki imalat çeliği, yarı mamul ve mamul üreten dünya devi haline getirmiştir.
Evet Kardemir, yaptığı üretimiyle şu anda dünyanın gıpta ile baktığı bir dünya devidir. Çünkü Kardemir, Kâmil Güleç’in zamanında yapılmasını sağladığı yatırımlarla savunma sanayinin en temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir üretim yelpazesine sahiptir.
İşte bu nedenden dolayı Prof. Dr. İsmail Demir Kardemir Yönetim Kuruluna atandı.
★★★
14 Mayıs’ta bir seçim yaşadık ve sonuçta, seçtiğimiz 3 milletvekili adayını ‘vekilimiz’ olarak meclise gönderdik. Seçim propagandaları çerçevesinde de adaylar kendilerini tanıtmak için birçok programa katıldı. Tüm adayların vaatlerini, planlarını, programlarını dinledik ama, beni en çok etkileyen Ali Keskinkılıç oldu.
Neden mi?
Konumu…
Evet konumu önemliydi benim için.
Konumu ve konumunun verdiği bilgi ile o bilgi sonunda oluşan tecrübesiyle Karabük’e vereceği faydalar önemliydi.
Karabük’ün siyasi nabzının attığı mekânda, Karabük Net Haber Sorumlu Editörü ve Genel Yayın Yönetmeni Ergün Başkaya‘nın konuğu olmuştu Ali Keskinkılıç. O programda söylediği birkaç cümle çok dikkatimi çekmişti ve içimden “ne de güzel olur böyle bir şey olursa” demiştim.
Ali Keskinkılıç, o programda şu ifadeleri kullanmıştı; “Biliyorsunuz ben, Makine Kimya Endüstrisi Kurumunun başındayım ve kurum olarak ihtiyacını karşıladığımız savunma sanayinin içinde de bulundum. Her iki kurumu da çok iyi bilirim. Bununla ilgili içeriğini tam olarak açıklayamam ama birçok başarılara imza attık. Kardemir’in üretim yelpazesi çok geniş ve MKE’den sonra savunma sanayi alanında üretim yapabilecek teknolojiye, yatırımlara, kalifiye elemana, bilgi ve becerilere sahip.
Biz seçildiğimiz takdirde, Kardemir’in savunma sanayi konusunda da üretimler yapması için destek olacağız“
İşte bu nedenden dolayı Prof. Dr. İsmail Demir Kardemir Yönetim Kuruluna atandı.
★★★
Şimdi Kardemir Yönetim Kuruluna atanan Prof. Dr. İsmail Demir kimdir ona bakalım.
1960 yılı Elazığ doğumlu. 1982 yılında İTÜ’den Uçak Mühendisi olarak mezun oldu. 1985 yılında ABD’ye Yüksek Lisans ve Doktora öğrenimi için gitti.
Michigan Üniversitesi’nde Uygulamalı Mekanik, Purdue Üniversitesi’nde Uçak Mühendisliği dallarında Y. Lisans, Washington State Üniversitesinde Makina Mühendisliği alanında Doktora derecesi aldı.
1992’den 2003 yılına kadar Suudi Arabistan, ABD ve Kanada’da çeşitli üniversite ve araştırma kurumlarında öğretim üyesi ve araştırmacı olarak görev yaptı.
1997’de Uçak Elemanları ve Malzemesi dalında Doçentlik unvanı aldı. 2003 yılı sonunda Eğitim Başkanı olarak THY Anonim Ortaklığında göreve başladı. 2005 yılında Teknik’ten sorumlu Genel Müdür Yardımcısı, Mayıs 2006 yılında THY Teknik A.Ş.’ ye Genel Müdür olarak atandı. 2013 yılında Profesörlük unvanı aldı. THY grup ortaklıkları olan Türk Motor Merkezi (TEC- Turkish Engine Center), Goodrich THY Teknik Goodrich Servis Merkezi (GTTSC- Goodrich Turkish Technic Service Center), Türk Koltuk Şirketi (TSI -Turkish Seat Industries), Uçak Motoru ve Gaz Tribünü Bakım Merkezi (TURKBINE) şirketlerinde Yönetim Kurulu Başkanı ve Türk Kabin İçi (TCI-Turkish Cabin Interior) şirketinde yönetim kurulu üyesi olarak görev yapan Demir, Resmi Gazete’nin 12-04-2014 tarih ve 28970 sayısında Milli Savunma Bakanlığı tarafından Savunma Sanayi Müsteşarlığına atandı.
Yönetimi zamanında Kâmil Güleç‘in direktifleriyle yapılan geleceğe dönük yatırımlar, Karabük Milletvekili Ali Keskinkılıç‘ın MKE yönetimindeki tecrübesi, savunma sanayindeki engin bilgisi, Prof. Dr. İsmail Demir‘in 9 yıldır Savunma Sanayi Müsteşarlığı görevini yürütmesi…
Şimdi anladınız mı Prof. Dr. İsmail Demir’in Kardemir Yönetim Kuruluna neden atandığını..?
Bu, Kardemir’in ve dolayısıyla Karabük’ün geleceği için gerçek anlamda bir nimet; Türkiye için büyük bir hizmet, savunma sanayinde dev bir adımdır.