Karabük’te Sessiz Bir Anons

12.02.2020

Karabük’te Sessiz Bir Anons

Koronavirüs salgını nedeniyle uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması sonucunda bomboş kalan Karabük caddelerinde belediye hoparlöründen halkı göreve çağıran bir anons yapıldı.

Yapılan anons;

Karabük Valiliğinden,
İlimiz Merkez İlçesi Karabük Organize Sanayi Bölgesi sınırları içerisinde Marzinc Marmara Geri Kazanım Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından kurulması planlanan Baca Tozu Geri Kazanım Tesisi Pelet ve Stokhol iyileştirme, Cüruf Geçici Depolama ve kapasite Artışı” projesi ile ilgili olarak, ÇED süreci Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından başlatılmıştır.
Bu itibarla proje ile ilgili bakanlığa sunulan ÇED Başvuru Dosyası halkın görüşlerine açılmış olup, ÇED süreci tamamlanana kadar, süreç ile ilgili her türlü görüş, soru ve öneriler Karabük Valiliğine (Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü) veya Çevre Şehircilik Bakanlığına gönderilebilir. İlgililere ve vatandaşlarımıza önemle duyurulur.
şeklinde Karabük caddelerinde yankılandı. Anonsu dinlemek için buraya dokunun!

Bilindiği üzere aynı firma 2019 yılının Temmuz ayında da kapasite artırımı için Bakanlığa ÇED raporu müracaatında bulunmuştu. Bunun için de ÇED Raporu öncesi bilgilendirme toplantısı düzenlemek istemişti. Fakat vatandaşların yoğun tepkisi ve protestosu sonucunda toplantı iptal edilmişti.

O tarihte konuyla ilgili haberleri aşağıdaki linklere dokunarak okuyabilirsiniz;

Toplantının iptal edildiğine dair tutanak.

Youtube kanalından yayınlanan ilgili video haber

Karabük Haber Gazetesi İnternet sitesinde yayınlanan ilgili haber

Karabük Postası Gazetesi internet sitesinde yayınlanan ilgili haber

Bizim Radyo ve Televizyon (BRTV) internet sitesinde yayınlanan haber

Herkesin eve kapandığı bugünlerde yapılan bu anons ne anlama geliyordu?

Önce kullanılan terimlere bakalım;

Pelet, yakıt yani sıkıştırılmış organik madde veya biyokütleden yapılan biyoyakıt. Peletler, değişik biyokütlelerden yapılabilir:
1- Endüstriyel Peletler, atık ve yan ürünler, gıda atıkları , tarım atıkları, enerji tesisleri atıkları ve kereste atıklarından yani endüstriyel atıklardan yapılır.
2- Odun peletleri, en yaygın pelet yakıtı türüdür ve genellikle sıkıştırılmış talaştan yapılır.
3- Siyah peletler biyokütleden yapılmıştır, taş kömürüne benzemek üzere rafine edilmiştir ve mevcut kömürle çalışan enerji santrallerinde kullanılmak üzere geliştirilmiştir.

Stokhol, hammamülün yani işlenecek baca tozunun işleme girmeden önce depolandığı alan. Kapasite artırımı için olmazsa olmaz diyebileceğimiz alan.

Cüruf Geçici Depolama, işlenip çinko oksid elde edildikten sonra yani baca tozu atığının işlenmesinden sonra açığa çıkan atığın (sözde) geçici olarak depolandığı alan. Zaten şu andaki kapasitesine bile cevap veremeyen mevcut alan yüzünden hatırlarsanız Karabük Belediye Başkanı canlı çekimler yapıp sosyal medya hesaplarından yayınlar yapmıştı ve sonucunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yüklü bir ceza kesilmişti.

https://www.milliyet.com.tr/yerel-haberler/karabuk/marzince-bakanliktan-2-milyon-tl-ceza-12404212

https://www.karabuknethaber.com/genel/marzince-2-150-000-tl-ceza-h46716.html

Kapasite Artışı…
Aslında bunca yapancı terimi kullanacağına sadece “Biz Kapasite Artırmak İstiyoruz” deselerdi daha net ve gerçekçi olurdu. Zaten kapasiteyi artırmak için önce Pelet, Stokhol ve Cüruf Depolama alanlarını büyütmeleri gerekiyor. Ondan sonra kapasite artırılabilir.

Kapasite artırılırsa ne olur?

Çok şey olur. Mevcut durumun kapasite artırım oranı kadar artması demektir. Yani basit anlamda söyleyecek olursak; dört metrekarelik bir odada bir kişi sigara içerse pek bir rahatsızlık vermez. Fakat on kişi içerse nefes alamazsınız. Marzinc’in kapasite arttırmasıda işte böyle bir şey.
Çukur içersinde sıkışmış Karabük’ün havası kirliği kaldırabilecek kapasiteden yoksun. Yeteri kadar sanayi kuruluşu havayı kirletiyor zaten. Bir de atık işleyen tesisten çıkan atıklar çevreyi daha da kirletecektir.
Yakıt, baca tozu ve atık işlenmesinden oluşan atıkların yağmur sularıyla toprağa karışması, rüzgarlarla sağa sola savrulması çevre kirliliğini ve bir çok hastalığı beraberinde getirecektir.
Bu tip olumsuz etkilerin sonuçlarını öncelikle tesis çevresinde konumlu bulunan köy ve mahallelerde gözlemlemek lazım. Tesise yakın konumda bulunan bir çok kişi topraklarından verim alamadığını, ağaçlarının kuruduğunu, arıların bal yapmadığını iddaa ediyor. Karar verilmeden önce incelenmesi gerekir.

Marzinc ‘in Büyüme Hayalleri Yeni Değil!

Marzinc her fırsatta büyümek istemiştir. Bunun için kamuoyu yoklamaları yapmıştır. 06 Nisan 2015 tarihinde o tarihlerde Marzinc Yönetim Kurulu Başkanı olan Uğur Daleler yerel TV kanalı BRTV’ye yaptığı açıklamada Marzinc’ in bu yıl (2015) içerisinde üretim anlamında %30 – %35 büyümeyi hedeflediklerini açıklamıştı.
(https://www.brtv.com.tr/marzinc-0-35-buyume-hedefliyor/)

Kamuoyundan biraz tepki gelince ve kapasite artırımının bölgeye vereceği zararlar yüksek sesle eleştirilmeye başlanınca firmanın Basın Danışmanı Enis Şener kapasite artırım iddialarının asılsız olduğunu belirterek; “kapasiteyi arttırmamız için Türkiye’de Demir Çelik endüstrisinin % 30 kapasitesini arttırması lazım. Türkiye’de zaten Demir Çelik Endüstrisi geçen sene % 10-15 civarında daraldı. Dolayısıyla bizim % 30 kapasite arttırmamız için Türkiye ekonomisinin sıçramış olması gerekiyor” diye açıklama yapmıştı.
Bu açıklama, Zonguldak bölgesinde yayın yapan İnanış Gazetesinin internet sitesinde yayımlanmıştı. https://www.inanisgazetesi.com/haber-oku-6203.html
Ve aynı gazeteye yaptığı açıklamalarda baca tozu ithal etmelerinin yasak olduğunu belirten Enis Şener, “Bizim ithalat yapmamız mümkün değil. Tam tersine dünya elinde baca tozu kalmadığı için Türkiye’den almak istiyorlar ama o da yasak. Biz ürettiğimiz malın tamamını yurtdışına yolluyoruz. Türkiye’de kullanılmıyor. Türkiye’de maalesef bizim ürettiğimiz malı kullanabilecek bir firma yok” sözlerini özellikle vurgulamıştı.

Peki 2015’den bugüne ne değişti de tekrar kapasite artırımı gündeme geldi?

Demir Çelik üretimi mi arttı?

Hayır!

2015 yılında 31.5 Milyon ton olan Demir Çelik üretimi,
2016 yılında 33.2 ,
2017 yılında 37.5 ,
2018 yılında 37.3 ,
2019 yılında ise 33.7 Milyon tona düşmüş. 2020 yılı itibarıyla da % 4.2 üretim artışı beklendiği açıklanmıştı (kaynak bilgi için dokunun). Yani 2020 yılı beklentisi 35.1 Milyon ton olarak karşımıza çıkıyor. (Detaylı üretim istatistikleri için buraya dokunabilirsiniz.)

Rakamları dikkatlice inceleyecek olursak Demir Çelik üretimi artmadığı halde atık işleme kapasitesinin artırılması pek anlamlı durmuyor.

Mesela Niğde İli Bor İlçesinin haber sitelerinden biri olan borhaber.com internet sitesinde 12.06.2016 tarihinde “Niğdeli İşçiler Zehirleniyor… Marzinc’de Neler Oluyor” başlıklı haberde de o dönemlere ait kapasite artırımı ile ilgili haberler yayınlanmıştı.

İlgili haberin içeriğinde;
“Marzinc’in kapasite artırması demek;
Kanunlara aykırı olarak atık madde ithal etmesi demektir. Çünkü ülkemizde demir, çelik üretimi kapasite artırımına gerek duyacak kadar artmamıştır.
Herşeye rağmen kapasitesini artırınca,
– Karabük %35 daha fazla zehir soluyacak,
– insanların kanındaki kurşun oranı %35 daha çok artacak,
– kuruyan ağaç sayısına %35 daha ilave edilecek,
– Tabiata %35 daha fazla atık su bırakılacak,
– İşçi ölümleri %35 çoğalacak,
– Kanser riski %35 daha artacak,
– Geleceğimiz %35 daha eksilecek,
– Karabük Atık İşleme Merkezi olma yolunda %35 daha fazla ileri gidecek.”
şeklinde içeriğin olması tartışmaların çok eskiden başladığını göstermektedir.

Kaynak bilgi: http://www.borhaber.net/bor-nigde/nigdeli-isciler-zehirleniyor-marzic-de-neler-oluyor-h20621.html

Sonuç olarak ne yapmamız gerekir?

Belediye hoparlöründen Karabük Valiliği Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından yaptırılan anonsa değer vermemiz ve duyarlı olmamız gerekir.
Baca tozu işleme ve geri kazanım tesisi Marzinc’in ÇED raporu konusunda olumlu veya olumsuz görüşünüz ve düşünceniz varsa mutlaka Karabük Valiliği Çevre Şehircilik İl Müdürlüğüne veya Çevre ve Şehircilik Bakanlığına iletmelisiniz. Hatta çelişkide kaldığınız konular varsa ilgili kurumlardan bilgi almalısınız.