Kadının Eli
Kadının Eli
Ayrımsız herkesin ilk dokunuşu hissettiği el, bir kadın elidir.
Kaçaksız, kuçaksız.
İnkarsız!
Kadın…
Doğurur, kucağına alır.
Önce dudağını değdirip gözyaşları eşliğinde ‘can‘ şefkatiyle öper.
Sonra memelerini değdirir gelecekte yanağına değecek dudaklara…
Canından, bir değil binlerce can verir.
Bıkmaz, usanmaz…
Uyumaz, uyuklamaz!
Kadın yorulmaz…
★★★
Kadının eli;
Gördüğünde sen öğürürken; O, hiç gocunmadan kiri, pası, pisliği, burunların tıkandığı atığı iğrenmeden, tiksinmeden, güler yüzle şarkılar eşliğinde temizler.
Kadının eli;
Şefkatle alır çocuğu kucağına.
Birbirinden değişik mimik hareketleriyle sevindirmeye, mutlu etmeye çalışır.
Yüreğinden ritimler, ahenkler verir.
Sonra büyümesi için mama…
Kadının eli;
Bazen tokat olur.
Yüreği kan ağlayıp sızlasa da tüm acıyı içine atıp iner yüze…
O ;
“gittiğin yol yanlış, hizaya gel” çağrısının sevgiyle yoğrulmuş dokunuşudur.
Kadının eli;
Hamurun mayası, ekmeğin tadıdır.
Kadının eli;
Ailede düzen, evlatlar arasında sevgi, babaya duyulan saygıdır.
Kadının eli;
Nimettir. Aş verir, su verir.
Kadının eli;
Kadının eli…
Safranbolu caddelerini, sokaklarını evi gibi temizleyen; temizlerken de “buradan çocuğum geçecek, ayağına taş değmesin” diyendir…
Elleri öpülmesi gerekendir…
Dili, dini, şekli, şemalı, kültürü, geleneği, göreneği ne olursa olsun, Yaradan’ımızın insan soyunu devam ettirmesi için yetkilendirdiği ve Onlara büyük meziyetler verdiği tüm kadınlarımızın önünde saygıyla eğilip ellerinden öpüyorum.