Kaçak Kazı
Safranbolu Mezarlığında Kaçak Kazı
Günlerce manşetlerde durdu.
Belediye Başkan Yardımcısının işin içinde olduğu ve hatta Belediye Başkanına bilerek haber verilmediği, her şeyin gizlice yapıldığı, başkandan habersiz paha biçilemez derece değerli lahittin çıkarıldığı bile iddia edildi.
Şimdi aynı konu Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu üzerinden tekrar gündeme getirilmeye ve ‘tarihi eser talan etmek‘ amacıyla kaçak kazı yapıldığı inatla söyleniyor.
Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu ‘nun vazife ne?
Kültür Varlıklarını korumak.
Eee…
Her bir kültür varlığının başında nöbet tutamayacağına ve bekçi koyamayacağına göre yapacağı tek bir şey kalıyor geriye; o da her bir şikayeti değerlendirip dava açmak.
Olayın seyrini mahkemeye bırakmak.
Safranbolu ‘nun tarihi konağının bahçesini belleyen ev sahibini ‘kazı yapıyor‘ diye jandarmaya şikayet edin; bakın neler oluyor.
Jandarma görevi gereği anında orada biter.
Hem de öylesine tedbirler alır ki gördüğünüzde şaşırırsınız.
Mümkün değil derdini anlatamaz konak sahibi.
İfadesi alınır.
Sonra serbest bırakılıp gönderilir.
Her şeyin bittiğini sanır konak sahibi ama durum öyle değildir.
Bir ay sonra üzerinde dosya numarası olan katlanıp zımbalanmış bir davetiye gelir. Açtığında ise Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından tarihi alanda (sit) izinsiz ve kaçak kazı yaptığı gerekçesiyle mahkemeye verildiğini öğrenir.
Mahkeme mahkeme uğraşır durur aylarca
Sonra suç unsuru olmadığı kararı çıkar ama, Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu Yargıtay ‘a bazı emsal kararları örnek göstererek itirazda bulunur.
Kabul edilir ve tekrar yargılanıp göstermelik cezaya çarptırılır. 2 – 3 ay gibi. Sonra beş yıl suç işlememe şartı ile ceza ertelenir.
Herkes memnundur.
Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu görevini yapmış ve toprağı çapalayana cezasını verdirmiş; konak sahibi ise küçük bir cezayla kurtulmuştur.
Dağın başında sit alanı olduğuna dair bir uyarıcı tabelanın veya koruma amaçlı çekilmiş bir dikenli telin olmadığı yerde oturup piknik yapın ve sizi gören birileri Jandarmayı arayıp sit alanında dolaşıyorlar diye şikayette bulunsun bahçesini belleyen konak sahibinin yaşadığı akıbetin aynısını yaşarsınız.
Gidin Ovacık yolunda herhangi bir araziye; onlarca kaya mezarı görürsünüz.
Hepsi talan edilmiştir.
Sanki içlerinde hazine varmış gibi duvarları kırılıp paramparça edilmiştir ve edilmeye de devam ediliyor. Öyle ki, bugün gördüğünüz kaya mezarını yarın bir daha göremeyebilirsiniz.
Yeterince korunmuyor.
Tamamen yok edilmiş olanları bile var.
Piknik yaparken birden bastıran yağmurdan kurtulmak amacıyla girdiyseniz o kaya mezarına ve biri sizi görüp Jandarmayı aradıysa bittiniz işte o an.
Yaşayacaklarınız konak sahibinin yaşadığından daha kötü olacaktır.
Kaya mezarına o güne kadar verilmiş tüm tahripler üzerinize kalacaktır.
Safranbolu ‘nun her bir noktasının sit alanı olduğunu ve sit alanlarının herhangi bir noktasında kazı yapmanın suç olduğunu Rıfkı bile bilir.
Bugün Safranbolu ‘nun herhangi bir noktasında çukur açmaya çalışın ve ihbar edildiğiniz anda akıbetiniz bahçe belleyen konak sahibi gibi olur.
Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından mahkemeye verilirsiniz.
Akıbet aynı
İster WC kuyusu kazıyor olun, ister çapa yapıyor olun, isterse piknik yapıyor olun…
Sonuç değişmez!
Akıbet aynı…
Safranbolu mezarlığı bakım işini alan firma, görevli elemanları ihtiyaçlarını gidersin, dinlenebilsin, yağmurdan, çamurdan korunsun diye mezarlığın üst tarafına, yolun kenarına konteynır koymuş. Atık su kirlilik oluşturmasın diye de çukur kazmış.
‘Toprak bu; her şeyi emer ve yok eder‘ diye…
Niye kazıyorsun kardeşim?
Senin işin mezar kazmak!
Bırak atık suyun asfaltın kenarından akıp gitsin.
Çevreyi kirletsin.
Koku yapsın.
Sinek toplasın.
Görüntü kirliliği oluşsun.
Çukur kazmak senin neyine?
Mezarını kaz kardeşim.
…